teslim edilemeyen

listen to the pronunciation of teslim edilemeyen
التركية - الإنجليزية
non deliverable
teslim et
(Bilgisayar) deliver

I'm sorry. I should've delivered this yesterday. - Üzgünüm. Bunu dün teslim etmeliydim.

Tom has already delivered the package to Mary's house. - Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.

teslim et
(Bilgisayar) commit
teslim et
(Bilgisayar) check in
teslim et
hand over

In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died. - O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.

Tom agreed to hand over his gun to the police. - Tom silahını polise teslim etmeyi kabul etti.

teslim et
deliver up
teslim et
{f} submitting
teslim et
consign
teslim et
cede
teslim et
ceding
teslim edilemeyen
المفضلات