تعريف terr في الإنجليزية التركية القاموس.
- (Kısaltma) bölge
O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
-At that time, the territory belonged to Spain.
O ada Amerikan bölgesidir.
-That island is American territory.
- (Kısaltma) alan
Tehlikeli alana adım atıyorsun.
-You're stepping into dangerous territory.
Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.
-I'm Alan Tate, Terry Tate's son.
- terrace
- teras
Asansör bozuldu. Çatı terasına kadar 7 kat yukarıya yürümen gerekiyor.
-The elevator is broken. You need to walk 7 floors up to the rooftop terrace.
Terasımızı yeniden döşemek istiyoruz ve bu nedenle dün bir çekiçle fayansları çıkardık.
-We want to re-tile our terrace and therefore removed the tiles with a power hammer yesterday.
- terrace
- tribün basamağı
- terrace
- taraça
- terrace
- set
- terrace
- sıra evler
- terrace
- {i} sıralı evler [brit.]
- terrace
- {i} tribün [brit.]
- terrace
- (isim) teras, taraça, seki, balkon [amer.], yüksek düzlük, tribün [brit.], sıralı evler [brit.]
- terrace
- {i} yüksek düzlük
- terrace
- {f} sıralı evler yapmak
- terrace
- {i} (evin bitişiğindeki/yakınındaki tabanı döşeli) taraça, teras
- terrace
- roof terrace evin çatısı üstündeki taraça
- terrace
- satıhtan yüksek yer
- terrace
- {i} seki
- terrace
- {f} set çekmek
- terrace
- {i} balkon [amer.]
- terrace
- İspanyol veya ark evlerine özgü düz ve yassı dam
- terrace
- bir bayır boyunca sıra sıra setler yapmak
المصطلحات ذات الصلة
تعريف terr في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Uzak olmak
- (Osmanlı Dönemi) Vurmak
- (Osmanlı Dönemi) Kesmek
- MU'TERR
- (Osmanlı Dönemi) Pek fakir olduğu hâlde dilenmeyip lisân-ı hâl ile durumunu anlatan kimse
- TERÖR
- (Hukuk) Yıldırma,korkutma,tedhiş
- TERÖR
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Yıldırma, tedhiş, korkutma. Anarşi
- terör
- Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş: "Fransız ihtilalinin teröründen kaçanlar da bunlara eklenmiş."- H. Taner
- terör
- Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş
المصطلحات ذات الصلة
تعريف terr في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Territory
The Chinese government issued a white paper entitled Diaoyu Islands are China's inherent territory on the 25th.
-The Chinese government released on 25th Diaoyu Islands are China's inherent territory White Paper.
The Chinese government released on 25th Diaoyu Islands are China's inherent territory White Paper.
-The Chinese government issued a white paper entitled Diaoyu Islands are China's inherent territory on the 25th.
- terrace
- {i} domain, region; area of land
- {i} porch, paved outdoor area; flat roof; flat section of earth with sloping sides
تعريف terr في التركية الإنجليزية القاموس.
- terör
- terror
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
-ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
I hate terrorist organizations.
-Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- terör
- terrorism
Bringing terrorism to an end via the economy was a most wise policy.
-Terörü ekonomi ile sona erdirmek en akıllıca politikaydı.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
-ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- terör
- to terrorize
- terör
- terror tedhiş