He didn't hesitate to tell his wife the truth. - O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
He didn't hesitate to tell his wife the truth.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
Tom didn't hesitate at all. - Tom hiç tereddüt etmedi.
Tom didn't hesitate at all.
Tom hiç tereddüt etmedi.