The hill was all covered with snow.
- Tepe tamamen karla kaplıydı.
The hill used to be covered in snow.
- Tepe karla kaplı olurdu.
Mount Everest is the world's highest peak.
- Everest Dağı Dünyanın en yüksek tepesidir.
Denali is highest peak in North America.
- Denali Kuzey Amerika'da en yüksek tepedir.
We climbed to the top of Mt. Fuji.
- Fuji
At last, they reached the top of the mountain.
- Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
It's the tip of the iceberg.
- Bu, buzdağının tepesi.
What you see above the water is just the tip of the iceberg.
- Suyun üstünde gördüğün şey sadece buz dağının tepesi.
The tower occupied a prominent spot on the ridge.
- Kule tepede önemli bir yer işgal etti.
She was soaked from head to foot.
- Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu.
The boy next door fell head first from a tree.
- Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
The boy next door fell head first from a tree.
- Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
He fell head over heels into the water.
- O suya tepetaklak düştü.
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
- Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants.
- Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez.
At last, they reached the top of the mountain.
- Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
Look at the mountain whose top is covered with snow.
- Tepesi karla kaplı olan dağa bak.
The surfer tried to ride the crest of the wave.
- Sörfçü dalganın tepesinde gitmeye çalıştı.
She was out of breath from walking up and down hills.
- O, tepelerde aşağı yukarı yürürken nefes nefese idi.
He never looks down upon others.
- O, asla diğerlerine tepeden bakmaz.
Dan jumped onto the roof of a passing train.
- Dan geçen bir trenin tepesine atladı.
I just finished reading Wuthering Heights.
- Ben Uğultulu Tepeler'i okumayı yeni bitirdim.
I just finished reading Wuthering Heights.
- Ben sadece Uğultulu Tepeler'i okumayı bitirdim.