Burada çok katı kurallarımız var.
- We have very strict guidelines here.
Ebeveynlerim çok katı.
- My parents are very strict.
Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Smoking is strictly prohibited.
İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.
- Our relationship is strictly professional.
Siyasete ilgim tamamen akademik.
- My interest in politics is strictly academic.
Tom öğrencilerine karşı yeterince otoriter değildir.
- Tom isn't strict enough with his students.
Ebeveynlerimin her ikisi de otoriter değil.
- Both of my parents are not strict with me.