She felt the warmth of the sun on her skin.
- Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
Wet clothes adhere to the skin.
- Islak giysiler tene yapışır.
Tom has a pale complexion.
- Tom'un soluk bir teni var.
She has a fair complexion.
- Onun açık bir teni vardır.
I cannot believe you used to be blonde and tanned.
- Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
Don't keep me in suspense!
- Don't keep me on tenterhooks!