telefonla

listen to the pronunciation of telefonla
التركية - الإنجليزية
over the telephone
on the telephone
on the phone

When I called on him, he was talking on the phone. - Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.

She called him on the phone. - O, onu telefonla aradı.

by phone
telephone

He sent me the message by telephone. - Mesajı bana telefonla gönderdi.

Let me know by telephone. - Telefonla bana bildirin.

telefon
{i} telephone

He asked for my permission to use the telephone. - Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.

Where is the nearest telephone? - En yakın telefon nerede?

telefonla arama
telephone call
telefonla görüşmek
call in
telefonla katılabilinen program
phone in
telefonla konuşuyor olmak
be on the telephone
telefon
blower
telefon
phone

Get both a phone and internet access in a single package! - Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

She wanted my permission to use the phone. - Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.

telefonla aramak
phone
telefon
call

My boss called me down for making private calls on the office phone. - Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.

I need to make a telephone call. - Benim bir telefon konuşması yapmam gerekiyor.

telefon
(Bilgisayar) name on
telefon
(Bilgisayar) telephony
telefonla aramak
dial
telefonla aramak
call
telefon
dial phone
telefon
telephoned

The man who telephoned an hour ago was Frank. - Bir saat önce telefon eden adam Frank idi.

Paul telephoned just now. - Paul az önce telefon etti.

telefon
telephone call, phone call
telefon
telephone, phone
telefon
telephone, phone; call, telephone call, phone call
التركية - التركية

تعريف telefonla في التركية التركية القاموس.

telefon
Konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü
telefon
Birbirinden uzakta bulunan iki kişinin konuşmasını sağlayan cihaz
telefon
Belirli bir uzaklıktaki konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü
telefonla
المفضلات