تعريف telefon etme في التركية الإنجليزية القاموس.
- calling
- call
- telefon etmek
- ring
- telefon et
- phoned
You should've phoned me.
- Bana telefon etmeliydin.
You've neither written nor phoned.
- Ne yazdın ne de telefon ettin.
- telefon et
- {f} phone
A stranger phoned me yesterday.
- Dün bir yabancı bana telefon etti.
I forgot to phone her today.
- Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
- telefon etmek
- call up
- telefon etmek
- ring smb up
- telefon etmek
- {f} telephone
Your telegram arrived just as I was about to telephone you.
- Tam sana telefon etmek üzereyken senin telgrafın geldi.
The best thing is to telephone her.
- En iyi şey ona telefon etmektir.
- telefon et
- {f} telephone
The best thing is to telephone her.
- En iyi şey ona telefon etmektir.
I was leaving home when Tom telephoned me.
- Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.
- telefon etmek
- phone
Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
- Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
I'd like to phone the parents.
- Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- Telefon etmek
- make a phone call
- Telefon etmek
- ring up
- telefon etmek
- give a ring
- telefon etmek
- call sb up
- telefon etmek
- give sb a call
- telefon etmek
- give sb a buzz
- telefon etmek
- telephone telefon
- telefon etmek
- give sb a ring
- telefon et
- ring me up
- telefon et
- {f} dial
- telefon etmek
- buzz
- telefon etmek
- to telephone, to phone, to ring sb/sth up, to give sb a ring, to give sb a buzz, to give sb a tinkle, to call sb up
- telefon etmek
- give a tinkle
- telefon etmek
- ring smb. up
- telefon etmek
- give smb. a tinkle
- telefon etmek
- 1. to telephone, phone, call, call up, Brit. ring, ring up. 2. slang to urinate, see a man about a horse
- telefon etmek
- call
- telefon etmek
- put a call through