Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
She came here once again.
- O tekrar buraya geldi.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.