tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
التركية - الإنجليزية
repetition

You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation. - Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

again

Can I have the menu again, please? - Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

once again

The economy is in turmoil once again. - Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.

Please say that once again in French. - Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.

{i} repeat

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

over

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

over again

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

He was re-elected mayor. - Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.

Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose. - Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.

all

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again. - 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

back

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

Let me call you back later, OK? - Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim