teklifler

listen to the pronunciation of teklifler
التركية - الإنجليزية
offerings
plural of offering
In Liturgical terms, the bread and wine used in the Divine *Liturgy At one time, in all of the liturgical *Traditions, the bread the wine were brought to the church by the people, and the *Celebrant selected them personally for the Service Some of the Traditions still maintain this practice
Often refers to initial public offerings When a firm goes public and makes an offering of stock to the market
teklif
proposal

He didn't agree to my proposal. - Teklifimi kabul etmedi.

She refused his proposal. - Onun teklifini reddetti.

teklif
offer

To my surprise, he refused my offer. - Benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.

We cannot offer a further price reduction under the current circumstances. - Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.

teklif
{i} suggestion

Your suggestion came up at the meeting. - Teklifiniz toplantıda ele alındı.

Your suggestion is of no practical use. - Teklifiniz işe yaramaz.

teklif
bid

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

Is anyone else bidding? - başka biri var mı teklif veren?

teklif
offering

I think you should take the job Tom is offering you. - Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısın.

How much are they offering? - Ne kadar teklif ediyorlar?

teklif
proposition

I've got an attractive proposition for you. - Senin için cazip bir teklifim var.

He was in favor of the proposition. - O, teklifin lehindeydi.

teklif
recommendation
teklif
etiquette
teklif
(Ticaret) tendering
teklif
advance
teklif
submission
teklif
formality
teklif
tender

Have you already heard that your firm has won the tender? - Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?

teklif
cotation
teklif
resolution
teklif
{i} bidding

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

Is anyone else bidding? - başka biri var mı teklif veren?

teklif
estimate
Teklif
proposals for
teklif
b.i.d
rakip teklifler
(Ticaret) competing transaction
teklif
proposal; offer; suggestion
teklif
motion, proposal (before an assembly)
teklif
offer, proposal, suggestion; motion, proposal; tender, bid; etiquette, formality, ceremony
teklif
bargain
teklif
overture
teklif
motion

Tom made a motion that the class should have a party. - Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.

teklif
proffer
teklif
formality, formal behavior, ceremony
teklif
questlon
التركية - التركية
tekâlif
(Osmanlı Dönemi) TEKLİFÂT
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri: "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim."- R. N. Güntekin. İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri. İçten olmayan, resmî davranış
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Sıkılgan ve resmi davranış. İçli dışlı olmayan çekingen muâmele
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Fık: Şeriat-ı İslâmiyenin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara bir takım vazifeler yapmalarını ve bir kısım şeyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasıdır. Bunlar ile öylece dinen me'mur ve vazifeli olan bir insana mükellef denir. Çoğulu: Mükellefîn'dir. Bak
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vazife vermek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Zor birşey istemek. Bir vazife ileri sürmek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'ın, insanları, emir ve nehiyleri üzerine hareket etmeğe vazifelendirmesi
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vergi yüklemek
Teklif
öneri
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme
teklif
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın insanları, emir ve yasakları üzerine hareket etmeye vazifelendirmesi
teklif
İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri
teklif
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
teklif
İçten olmayan, resmî davranış
teklifler
المفضلات