teklifçi

listen to the pronunciation of teklifçi
التركية - الإنجليزية
bidder
{n} one who bids, one who offers a price
Either the dealer issuing a quotation on one of the electronic trading systems or a participant in an auction
Someone who bids, e.g. at an auction
the entity that submits a bid Other terms are tenderer, offeror, contractor, supplier, etc
One who bids or offers a price
(1) player who makes a bid
{i} one who proposes a price at a public auction
A user who engages in trading by responding to an Offer or Inquiry Business Type The type of business activities in which a company is engaged Inquiries Approvals A list of Inquiries created by a company's Associate Account Users at Level 1 that are waiting to be approved by the company's Associate Account Users at Level 2 or above Buying History A list of a user's completed (i e accepted, rejected or expired) negotiations to buy steel Buying Negotiations A list of a user's ongoing negotiations to buy steel
  Any person submitting a competitive bid in response to a solicitation
someone who makes an offer someone who makes a bid at cards
someone who makes an offer
A bidder is someone who offers to pay a certain amount of money for something that is being sold. If you sell something to the highest bidder, you sell it to the person who offers the most money for it. The sale will be made to the highest bidder subject to a reserve price being attained
Anyone who responds to a Request for Proposal (or Quotation), i e one who submits a Bid
A bidder for something is someone who is trying to obtain it or do it. bidders for two licences to develop cellular telephone systems in Greece
1 player who makes a bid; 2 someone who is usually aggressive during the auction
A supplier who offers a bid or a quotation, response to an RFQ/RFP
> An individual or entity offering to purchase property at auction
one who responds to a solicitation for a bid
A person or entity offering to supply goods or services to OUS or any of its institutions in response to an Invitation to Bid or other competitive bidding method
someone who makes a bid at cards
teklif
proposal

She refused his proposal. - Onun teklifini reddetti.

After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here. - Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.

teklif
offer

I am surprised that she refused such a good offer. - Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.

To my surprise, he refused my offer. - Benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.

teklif
{i} suggestion

Tom refused to even consider my suggestion. - Tom benim teklifimi düşünmeyi bile reddetti.

Your suggestion came up at the meeting. - Teklifiniz toplantıda ele alındı.

teklif
bid

I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in. - ben tüm fiyat teklifleri gelene kadar karar vermeyi erteyelim.

How much did you bid? - Ne kadar teklif ettin?

teklif
offering

How much are they offering? - Ne kadar teklif ediyorlar?

I think you should take the job Tom is offering you. - Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısın.

teklif
proposition

I am in favor of the proposition. - Teklifi destekliyorum.

Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition. - Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.

teklif
recommendation
teklif
etiquette
teklif
(Ticaret) tendering
teklif
advance
teklif
submission
teklif
formality
teklif
tender

Have you already heard that your firm has won the tender? - Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?

teklif
cotation
teklif
resolution
teklif
{i} bidding

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

Is anyone else bidding? - başka biri var mı teklif veren?

teklif
estimate
Teklif
proposals for
teklif
b.i.d
teklif
proposal; offer; suggestion
teklif
motion, proposal (before an assembly)
teklif
offer, proposal, suggestion; motion, proposal; tender, bid; etiquette, formality, ceremony
teklif
bargain
teklif
overture
teklif
motion

Tom made a motion that the class should have a party. - Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.

teklif
proffer
teklif
formality, formal behavior, ceremony
teklif
questlon
التركية - التركية

تعريف teklifçi في التركية التركية القاموس.

teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri: "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim."- R. N. Güntekin. İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri. İçten olmayan, resmî davranış
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Sıkılgan ve resmi davranış. İçli dışlı olmayan çekingen muâmele
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Fık: Şeriat-ı İslâmiyenin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara bir takım vazifeler yapmalarını ve bir kısım şeyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasıdır. Bunlar ile öylece dinen me'mur ve vazifeli olan bir insana mükellef denir. Çoğulu: Mükellefîn'dir. Bak
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vazife vermek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Zor birşey istemek. Bir vazife ileri sürmek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'ın, insanları, emir ve nehiyleri üzerine hareket etmeğe vazifelendirmesi
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vergi yüklemek
Teklif
öneri
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme
teklif
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın insanları, emir ve yasakları üzerine hareket etmeye vazifelendirmesi
teklif
İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri
teklif
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
teklif
İçten olmayan, resmî davranış
teklifçi
المفضلات