tek, bir

listen to the pronunciation of tek, bir
التركية - الإنجليزية

تعريف tek, bir في التركية الإنجليزية القاموس.

bir tek
only

The question can only be interpreted a single way. - Sorun sadece bir tek şekilde yorumlanabilir.

Will I be the only one going to the party? - Bir tek ben mi partiye gideceğim?

bir hizmet sürecinin tümünün tek bir müessese tarafınca üstlenilmesi
(Hukuk) one stop shop
bir tek
one and only
bir tek
nothing else
bir tek
nothing but
bir tek
solely
bir tek
solitarily
bir tek olay için bulunmuş sözcük
nonce word
bir tek yön bilet lütfen
a one-way ticket please
tek bir
single

I don't have a single enemy. - Benim tek bir düşmanım yok.

Get both a phone and internet access in a single package! - Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

tek bir kelime etmemek
to clam up
tek bir konuyu inceleyen yazı
monograph
tek bir çerçeveye almak
(Hukuk) comprise within a single framework
tek bir ürün ticareti
one line business
tek kapılı bir araba kiralamak istiyorum
I'd like to rent a two door car
tek kişilik bir oda
single room

I'd like a single room. - Tek kişilik bir oda istiyorum.

I want a single room if possible. - Mümkünse tek kişilik bir oda istiyorum.

التركية - التركية
(Hukuk) VAHİT
(Osmanlı Dönemi) YEGÂNE
(Hukuk) VAHİD