Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Tom gölete bir taş attı.
- Tom threw a rock into the pond.
O, yüzme havuzundan uzaktaydı.
- He was away from the swimming pool.
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
- There are a lot of trees around the pond.
Havuzda yüzmemelisiniz.
- You mustn't swim in the pond.