Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
- Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.
Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.
- Team members are provided with equipment and uniforms.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.
- Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.
Diğer takımı yenmek hiç kolay değil.
- Beating the other team was no sweat at all.
İlk oyunda takımımız takımınızı kolayca yenebilir.
- Our team can easily beat your team in the first game.
Ekip küçük gruplara ayrıldı.
- The team was divided into smaller groups.
Biz mükemmel bir takım oluşturacaktık.
- We'd make a perfect team.
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
- You two make a great team.
Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- The security team checked the car for explosives.
Tom SWAT timinin bir üyesidir.
- Tom is a member of the SWAT team.
They teamed to complete the project.
The adjacent alleys were choked with tethered wagons, the teams reversed and nuzzling gnawed corn-ears over the tail-boards.
... They teamed with the telcos, they teamed with that ...