Self-praise is no recommendation.
- Övünme tavsiye edilmez.
Thank you for your recommendation.
- Tavsiyen için teşekkür ederim.
Tom became frustrated when his suggestions fell on deaf ears.
- Tom, tavsiyeleri sağır kulaklara düştüğünde hayal kırıklığına uğradı.
I asked Tom if he had any suggestions.
- Tom'a bir tavsiyesi var mı diye sordum.
OK, what would you like advice on?
- Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
Why don't we ask his advice?
- Niçin onun tavsiyesini sormuyoruz?
These tips may save your life.
- Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.
It's better for you to do what your lawyer advises.
- Avukatının tavsiyelerini yapman senin için daha iyidir.
She advises him on technical matters.
- O, ona teknik konularda tavsiyede bulunur.