It is advisable to take the train.
- Trene binmek tavsiye edilebilir.
It is advisable for you to take the medicine.
- İlacı almanız tavsiye edilebilir.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.