tavanlı

listen to the pronunciation of tavanlı
التركية - الإنجليزية
ceilinged
especially in combination Having a (specified type of) ceiling
provided with a ceiling especially the overhead interior surface; "the large beam-ceilinged living room
tavan
ceiling

Tom decided that it wasn't necessary to paint the ceiling. - Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi.

I saw a spider walking on the ceiling. - Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.

tavan
(İnşaat) ceiling panel
tavan
cope
tavan
(Tıp) fornix
tavan
(Ticaret) limit
tavan
(Otomotiv,Teknik) roof

Fossil fuel prices shot through the roof. - Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.

Costs were through the roof. - Maliyetler tavan yaptı.

tavan
garrets
tavan
plafond
tavan
(Mukavele) soffit
التركية - التركية

تعريف tavanlı في التركية التركية القاموس.

Tavan
pardı
Tavan
arısdah
tavan
Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı: "Başını kaldırdı, dumanı otobüsün tavanına üfledi."- H. Taner
tavan
Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat. Çatı kiremidi
tavan
Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat
tavan
Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı
tavanlı
المفضلات