I'm just going to rest during the summer vacation.
- Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
She is never online, even during her vacation.
- O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country.
- Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
I worked at a restaurant during summer vacation.
- Ben yaz tatilinde bir restoranda çalıştım.
During my last spring vacation I took a job in a restaurant to help pay the costs of my trip abroad.
- Son bahar tatilim sırasında yurt dışındaki gezi masraflarımı ödemek için bir restoranda iş buldum.
I've had better vacations.
- Daha iyi tatiller geçirdim.
I spent more than three-quarters of my summer vacations traveling.
- Yaz tatillerimin dörtte üçünden fazlasını seyahat ederek geçirdim.
I'm just going to rest during the summer vacation.
- Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
The summer vacation has come to an end too soon.
- Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
He is lively during recess.
- O, tatil sırasında canlı.
The students are having a recess now.
- Öğrenciler şimdi bir tatile giriyorlar.
I anticipated a quiet vacation in the mountains.
- Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.
We want to spend the holidays in a quiet place.
- Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.