She is never online, even during her vacation.
- O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
We camped there over the holiday.
- Tatil boyunca orada kamp yaptık.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Mary hopes to rest a lot during her vacation.
- Mary, tatili sırasında dinlenmeyi çok ümit ediyor.
I worked at a restaurant during summer vacation.
- Ben yaz tatilinde bir restoranda çalıştım.
I've had better vacations.
- Daha iyi tatiller geçirdim.
I spent more than three-quarters of my summer vacations traveling.
- Yaz tatillerimin dörtte üçünden fazlasını seyahat ederek geçirdim.
I'll have exams right after the summer holidays.
- Yaz tatilinden hemen sonra sınavlara gireceğim.
Students are impatient for the summer holidays to come.
- Öğrenciler yaz tatilinin gelmesi için sabırsızlar.
School will soon break up for the summer vacation.
- Okul yakında yaz tatili için tatile girecek.
The summer vacation has come to an end too soon.
- Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
He is lively during recess.
- O, tatil sırasında canlı.
The students are having a recess now.
- Öğrenciler şimdi bir tatile giriyorlar.
We want to spend the holidays in a quiet place.
- Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.
I anticipated a quiet vacation in the mountains.
- Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.