He put weather stripping around the door to keep out drafts.
- Taslakları dışarıda tutmak için kapının etrafına tecrit şeridi koydu.
He is busy with the final draft.
- O, nihai taslakla meşguldür.
Tom looked at Mary's sketches.
- Tom Mary'nin taslaklarına baktı.
Tom ripped a page out of his sketch book.
- Tom taslak defterinden bir yaprak yırttı.
There's a draught in here.
- Burada bir taslak var.
The manuscript had been written out by hand.
- Taslak elle yazılmıştı.