He gave me a smile of recognition.
- Bana bir tanıma tebessümü verdi.
Please use automatic speech recognition!
- Lütfen otomatik konuşma tanıma yazılımı kullan.
The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.
- Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
Tom walked right past Mary without recognizing her.
- Tom onu tanımadan Mary'nin yanından geçti.
Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanımak çok zordur.
It is important to recognize the limits of one's knowledge.
- Birinin bilgisinin sınırlarını tanımak önemlidir.
In order to know a man, you have only to travel with him a week.
- Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Tom wanted to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istedi.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
The computer recognises two hundred different types of errors.
- Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.
Do you recognise the person in this picture?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.
- Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.