It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
Tom spent all day trying to fix the leak in the roof.
- Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.
The plumber used many tools to fix our sink.
- Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.
- Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
They have to repair their car.
- Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
I hired a professional to repair the stove.
- Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
I had my watch repaired.
- Saatimi tamir ettirdim.