Lütfen benimle konuşmaya gel.
- Please come to talk to me.
Diğer öğrenciler onunla konuşmadığından dolayı Mary yalnızdı.
- Mary was lonely because the other students didn't talk to her.
Birisiyle konuşmak zorundayım.
- I have to talk to somebody.
Gördüğüm şey hakkında birisiyle konuşmak istiyorum.
- I'd like to talk to someone about what I saw.
... And a young man I was talking to had just gone back to school. ...
... I'm just talking to ordinary folks, ...