takriben

listen to the pronunciation of takriben
التركية - الإنجليزية
approximately
about

She's about the same age as I am. - O, takriben benimle aynı yaştadır.

He's about the same age as you are. - O, takriben seninle aynı yaştadır.

circa
in the rough
nearly

It's nearly six o'clock. - Saat takriben altıdır.

some
approximately, about
more or less
well nigh
more
wellnigh
practical
approximate
التركية - التركية
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak: "Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim."- M. Ş. Esendal
Tahminen
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
TAKRİBEN
(Hukuk) Yaklaşık, aşağı yukarı
TAKRİBEN
(Osmanlı Dönemi) Tahminen. Yaklaşık olarak. Aşağı yukarı
takrîben
(Osmanlı Dönemi) yaklaşık olarak
takriben
المفضلات