تعريف taken, admitted, allowed, held في الإنجليزية التركية القاموس.
- received
- kabul edilen
- received
- {s} kabul edilmiş
- received
- (Bilgisayar) alma
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
-No one received enough votes to win the nomination.
Ben parayı asla almadım.
-I never received the money.
- received
- (Bilgisayar) alma tarihi
- received
- (Bilgisayar) alınan
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
-The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
-The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
- received
- (Bilgisayar) alındı
Mektubumuzun alındığı bildirimini aldık.
-We received an acknowledgement of our letter.
- received
- geçer
- received
- kabul et/al
- received
- cari
- received
- almış
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
-The architect boasted that he had received a prestigious award.
Erkek arkadaşından almış olduğu hediyeyi bana gösterdi.
-She showed me the present that she had received from her boyfriend.
- received
- {s} teslim alınmış
- received
- {s} geçerli
المصطلحات ذات الصلة
تعريف taken, admitted, allowed, held في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} received