Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.
- Tom was too shy to take part in games with the other boys.
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.