Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.
İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
- Trade friction might arise between the two nations at any moment.
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
- How did this misunderstanding ever arise?