Tom zayıflamak zorunda.
- Tom has to lose weight.
Yeni yıl kararım zayıflamaktı.
- My New Year's resolution was to lose weight.
Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.
- President Arthur wanted to reduce the tariffs.
Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
- The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- I have to reduce my expenses this month.
Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
- This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.
Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.
- Tom is looking for an easy way to lose weight.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
- If you want to lose weight, spend a day without meals.