His predictions have come true.
- Onun tahminleri gerçekleşti.
All of Tom's predictions came true.
- Tom'un tahminlerinin hepsi gerçekleşti.
According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.
- Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.
It will snow tomorrow according to the weather forecast.
- Yarın hava tahminine göre kar yağacak.
Steel production reached an estimated 100 million tons last year.
- Çelik üretimi geçen yıl tahmini olarak 100 milyon tona ulaştı.
The value of the painting was estimated at several million dollars.
- Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
I guess that she is over thirty.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
Guess what happened to me.
- Bana ne olduğunu tahmin etsene!
I don't engage in idle speculation.
- Ben başıboş tahminle meşgul olmam.
As to what happened there, one can only speculate.
- Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
Three people are still missing and presumed dead.
- Üç kişi hala kayıp ve öldükleri tahmin ediliyor.
The picture is presumed to have been painted by Picasso.
- Resmin Picasso tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
- Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
They were forecasting rain for today.
- Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.
There was a great deal of conjecture as to what would happen.
- Ne olacağı konusunda çok fazla tahmin vardı.
I can't stand the anticipation.
- Ben tahmin etmeye katlanamam.
Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
- Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.