tahliyeler

listen to the pronunciation of tahliyeler
التركية - الإنجليزية
evictions
plural of eviction
tahliye
evacuation

Evacuations were ordered. - Tahliyeler emredildi.

Wars are not won by evacuations. - Savaşlar tahliyelerle kazanılmaz.

tahliye
discharge

Your honor, I would like to discharge counsel. - Sayın yargıç, danışmanı tahliye etmek istiyorum.

You're being discharged. - Sen tahliye ediliyorsun.

tahliye
release

Tom is being released from prison today. - Tom bugün ceza evinden tahliye ediliyor.

Tom was released from prison three weeks before Mary was murdered. - Tom Mary öldürülmeden üç hafta önce hapishaneden tahliye edildi.

tahliye
{i} eviction
tahliye
(Tıp) purge
tahliye
relief
tahliye
(Askeri) outfall
tahliye
disembarkation
tahliye
landing
tahliye
venting
tahliye
voidance
tahliye
{i} vacation
tahliye
(Ticaret) unloading
tahliye
evacuate

They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy. - Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.

We have 24 hours to evacuate the city. - Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var.

tahliye
vacating (a building)
tahliye
ejectment
tahliye
emptying, evacuation; discharge, unloading; release, discharge
tahliye
ejection
tahliye
emptying
tahliye
evacuation (of people, an area)
tahliye
emptying (a vehicle or vessel) (of cargo); unloading or discharging (cargo)
tahliye
setting free, releasing (a prisoner)
التركية - التركية

تعريف tahliyeler في التركية التركية القاموس.

TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) Kim: Bir madde içine hassasını veya kokusunu değiştirmek için şeker, baharat ve benzeri gibi şeyleri katmak
TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) (Haly. den) Süslemek. Donatmak. Donatılmak
TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) Tatlılandırmak
tahliye
Serbest bırakma
tahliye
Boşaltma
tahliye
Tutukluyu serbest bırakma
tahliyeler
المفضلات