This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Tom armed himself with a gun and a knife.
- Tom bir tabanca ve bir bıçakla kendini silahlandırdı.
Tom told me to load my pistol.
- Tom bana tabancamı doldurmamı söyledi.
Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
- John ona ateş ettiğinde Tom tabancasını Mary'ye doğrultuyordu.
The police officer drew his revolver.
- Polis tabancasını çekti.
Tom shot at Mary with a revolver.
- Tom bir tabancayla Mary'ye ateş etti.
Do you think that handguns should be made illegal?
- Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Layla's only defense against the dingos was a handgun.
- Leyla'nın dingolara karşı tek savunması bir tabancaydı.