It's against the law to carry weapons.
- Silah taşımak hukuka aykırıdır.
I need a bag to carry it in.
- Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.
Sami made arrangements to transport his furniture to Cairo.
- Sami, mobilyalarını Kahire'ye taşımak için düzenlemeler yaptı.
Sami used his own truck to transport his furniture.
- Sami mobilyalarını taşımak için kendi kamyonunu kullandı.
This deposit bears three percent interest.
- Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.
She bears a striking resemblance to Ingrid Bergman, one of the great cinema beauties.
- O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,
Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.
- Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.
This place isn't convenient to public transportation.
- Bu yer toplu taşıma için uygun değildir.
This place isn't convenient for public transportation.
- Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
I need help carrying them.
- Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
I need help carrying her.
- Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
It's a pain in the neck to get there by public transportation.
- Toplu taşıma aracı ile oraya gitmek can sıkıcı.
A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
- Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
Americans have the right to bear arms.
- Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
The pipe conveys water from the lake to the factory.
- Boru, gölden fabrikaya su taşır.
Buses, trains and planes convey passengers.
- Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
It is five years since we moved here.
- Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
I think it's time for me to move to the suburbs.
- Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
Tom wants to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istiyor.
Tom doesn't carry much cash.
- Tom çok miktarda nakit taşımaz.
Tom doesn't carry much luggage on trips.
- Tom gezilerde çok bagaj taşımaz.
Will you help me move this desk?
- Bu masayı taşımama yardım eder misin?
Tom was looking for some people to help him move his piano.
- Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
Icebreakers are used to carry cargo and break ice.
- Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır.
She is carrying a backpack on her back.
- O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
She was carrying the baby on her back.
- Bebeği sırtında taşıyordu.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
Japanese women carry their babies on their backs.
- Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
She is carrying a backpack on her back.
- O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
How much is the freight on this box?
- Bu kutuda taşıma ücreti ne kadar?
They disputed about whose turn it was to take the trash out.
- Onlar çöpü dışarıya taşımak için kimin sırası olduğu hakkında tartıştılar.
How many people did it take to move the piano?
- Piyanoyu taşımak kaç kişi gerektirdi?
What is learned in the cradle is carried to the tomb.
- Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
She carried that habit to her grave.
- O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
- Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
Tom offered to ferry us across the river in his boat.
- Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi.
Handling dynamite can be dangerous.
- Dinamit taşıma tehlikeli olabilir.
How much is the handling charge?
- Taşıma ücreti ne kadar.