taşıdı

listen to the pronunciation of taşıdı
التركية - الإنجليزية
moved
carried of
taşı
{f} bear

She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe. - O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.

Americans have the right to bear arms. - Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.

taşı
convey

This sushi restaurant has a conveyor belt that carries sushi. - Bu suşi restoranının suşi taşıyan bir konveyör bantı var.

Buses, trains and planes convey passengers. - Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.

taşı
(Bilgisayar) move

Few elephants would volunteer to move to Europe. - Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.

It is five years since we moved here. - Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.

taşı
(Bilgisayar) move of
taşı
(Bilgisayar) move to

Tom wants to move to Boston. - Tom Boston'a taşınmak istiyor.

Few elephants would volunteer to move to Europe. - Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.

taşı
{f} carrying

Tom was carrying an armful of books. - Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu.

Tom is carrying a violin under his arm. - Tom kolunun altında keman taşıyor.

taşı
bring in through
taşı
{f} transferred

The office has been transferred up to the sixth floor. - Ofis altıncı kata taşındı.

He transferred his office to Osaka. - Ofisini Osaka'ya taşıdı.

taşı
{f} transfer

The office has been transferred up to the sixth floor. - Ofis altıncı kata taşındı.

He transferred his office to Osaka. - Ofisini Osaka'ya taşıdı.

taşı
carry

She is carrying a backpack on her back. - O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.

Japanese women carry their babies on their backs. - Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.

taşı
brought in through
taşı
transport by
taşı
{f} tote
taşı
carried

I carried three books. - Ben üç kitap taşıdım.

She carried that habit to her grave. - O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.

taşı
ferry

A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea. - Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.

Tom offered to ferry us across the river in his boat. - Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi.

taşıdı
المفضلات