t. to embolden, to give spirits to

listen to the pronunciation of t. to embolden, to give spirits to
الإنجليزية - التركية

تعريف t. to embolden, to give spirits to في الإنجليزية التركية القاموس.

encourage
{f} cesaretlendirmek

Birbirimizi cesaretlendirmek zorundayız. - We have to encourage each other.

encourage
yüreklendirmek
encourage
{f} teşvik etmek

Tom'u okulda kalmaya teşvik etmek için elimden geleni yapacağım. - I'll do whatever I can to encourage Tom to stay in school.

Tom'u daha çok çalışmaya teşvik etmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz? - What do you think is the best way to encourage Tom to study more?

encourage
{f} özendirmek
encourage
{f} cesaret vermek
encourage
{f} desteklemek
encourage
kızıştırmak
encourage
isteklendirmek
encourage
cesaretlendir

Onu tekrar denemem için beni cesaretlendirdi. - He encouraged me to try again.

Onun başarısı beni çok cesaretlendirdi. - His success encouraged me very much.

encourage
teşvik etme

Hiç kimse onu teşvik etmedi. - Nobody encouraged her.

Kimse onu teşvik etmedi. - No one encouraged her.

encourage
teşci etmek
encourage
{f} korumak
encourage
himaye etmek
encourage
himaye etme
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} encourage