التركية - الإنجليزية
تعريف tünel في التركية الإنجليزية القاموس.
- tunnel
I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
-Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
The train roared through the tunnel.
-Tren tünelden uğuldadı.
- (Pisikoloji, Ruhbilim) Dugout
- tube
- gallery
- subway
- adit
- cutting
- underground way
- (Askeri) feeding tube
- tünel açma
- tunnelling
- tünel açmak
- to drive a tunnel, to tunnel
- tünel açmak
- tunnel
- tünel diyodu
- tunnel diode
- tünel fırın
- tunnel furnace
- tünel geçmek
- slang to daydream, wool-gather
- tünel kaplaması
- tunnel lining
- tünel kazmak
- to burrow
- tünel kazmak
- mine
- tünel kazmak
- dig a tunnel
- tünel kurutucu
- tunnel dryer
- tünel olayı
- tunnel effect
- tünel sistemi
- tunnelling
- delme tünel
- drilled tunnel
- tüneller
- tunnelled
- aerodinamik tünel
- wind tunnel
- aerodinamik tünel
- air tunnel, wind tunnel
- basınçlı tünel
- pressure tunnel
- destekli tünel
- (Marangozluk) timbered tunnel
- desteksiz tünel
- untimbered tunnel
- kazıya başlamadan önce kazılan tünel
- sump
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف tünel في التركية التركية القاموس.
- Çevresi kapalı yol
- Kara taşımacılığı, su ve enerji üretimi gibi alanlarda kullanılan, dar, uzun yapay ya da doğal yeraltı geçiti
- Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında açılan yol
الإنجليزية - التركية
تعريف tünel في الإنجليزية التركية القاموس.
- tunnel tünel
- tünel açmak