التركية - الإنجليزية
تعريف tüketme في التركية الإنجليزية القاموس.
- demolition
- consuming
A sumo wrestler thinks nothing of consuming 20,000 calories a day.
-Bir sumo güreşçisi günde 20.000 kalori tüketmekten başka hiçbir şey düşünmez.
Consuming less fuel is better for the environment.
-Daha az yakıt tüketmek çevre için daha iyidir.
- expenditure
- depletion
- exhausting
- annihilate
- exhaust
- exhaustion
- tüketmek
- use up
- tüketmek
- consume
Japan consumes a lot of paper.
-Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- tüketmek
- exhaust
- tüket
- consume
I consume, therefore I am.
-Tüketiyorum, öyleyse varım.
Japan consumes a lot of paper.
-Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- tüket
- {f} sap
- tüketmek
- to consume, to deplete; to use up, to expend; to spend; to exhaust; to drain sb
- tüketmek
- deplete
- tüketmek
- extinguish
- tüketmek
- spend
- tüketmek
- {f} destroy
- tüketmek
- corrode
- tüketmek
- fresh out of
- tüketmek
- go through
- tüketmek
- {f} erode
- tüketmek
- (Ticaret) absorb
- tüketmek
- dry up
- tüketmek
- run out of
- tüketmek
- run out
- tüketmek
- get through
- tüket
- {f} exhausting
- tüket
- {f} exhausted
He exhausted all his energy.
-O bütün enerjisini tüketti.
We exhausted our funds.
-Biz para kaynağını tükettik.
- tüketmek
- expend
- tüketmek
- use
- tüketmek
- finish off
- tüketmek
- {f} drain
- tüketmek
- eat into sth
- tüketmek
- eat sth up
- harcama, tüketme
- expenditure, consumption
- tüketmek
- finish sth off
- tüketmek
- {f} eat
- tüketmek
- work out
- tüketmek
- whittle off
- tüketmek
- wear away
- tüketmek
- finish
- tüketmek
- wear out
- tüketmek
- eat up
- tüketmek
- dispose of
- tüketmek
- swallow up
- tüketmek
- (Hukuk) to consume
- tüketmek
- (Ekonomi)to consume
- tüketmek
- to exhaust; to use up, expend; to spend
- tüketmek
- whittle away
- tüketmek
- waste
- tüketmek
- outwear
- tüketmek
- (deyim) run through
- tüketmek
- bankrupt
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف tüketme في التركية التركية القاموس.
- Tüketmek işi
- ifna
- Tüketmek
- ifna etmek
- Tüketmek
- istihlak etmek
- tüketmek
- Yürüyerek aşmak, bitirmek
- tüketmek
- Güçsüzleştirmek, bezdirmek
- tüketmek
- Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak: "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti."- E. E. Talu
- tüketmek
- Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak