Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.
- The elevators in a skyscraper are vital systems.
Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.
- Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
- Linux is a free operating system; you should try it.
N8, Nokia'nın Symbian 3 işletim sistemi kullanan ilk aygıtı olacak.
- The N8 will be the first device by Nokia with the Symbian^3 operating system
Biz düzeni kötüye kullanmıyoruz.
- We're not abusing the system.
Düzeni değiştirmek için çalışalım.
- Let's try to change the system.
Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim.
- I prefer a systematic method.
Sistemik hastalıklar tüm organizmayı etkilerler.
- Systemic diseases are those that affect the entire organism.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.
- The tree's root system stretches over thirty meters.
Büyük bankaların çoğunluğu bu sisteme geçiş yapıyor.
- The majority of big banks are introducing this system.
Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.
- I need to configure this server with an appropriate firewall system.
The Python language's huge object library includes a full set of features for systems programming. — viewed 13 Feb. 2005.
... now. That means that MRIs, space-ships, and air-traffic control systems share the information ...
... data scientists so that we could build systems that could ...