Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın.
- You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.
Şişliği önlemek için bileğine buz koymalısın.
- You need to put some ice on your ankle to keep the swelling down.
Sen züppe bir adamsın, Tom.
- You're a swell guy, Tom.
Şık olduğunu düşünüyorum.
- I think you're swell.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
- Put some ice on your ankle to keep the swelling down.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın.
- You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın.
- You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
- Put some ice on your ankle to keep the swelling down.
Onun kafasında bir şiş var.
- He has a swelling on his head.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
- Put some ice on your ankle to keep the swelling down.
Tom bileğini burktu ve o şişti.
- Tom twisted his ankle and it swelled up.
Benim küçük parmağım şişti.
- My little finger is swollen.
Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
- Your feet are swollen because your shoes are too small.
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.
- His eye was swollen and his nose was bleeding.
2005: Year-round the powerful ground swells generated in the notorious Roaring Forties 1000 kilometres to the south of Cape Leeuwin march north-east and meet with the reefs and beaches of the region. — MargaretRiver.com.
2005: Leftover NW wind swell mostly waist high surf today. — Surfside San Diego surf report 06-04-05.