Lütfen bana tuz ve biber ver.
- Please give me salt and pepper.
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
- The only spice Tom puts on meat is pepper.
Karabiber değirmenini bana uzat.
- Pass me the pepper grinder.
Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
- Do you want fresh ground pepper on your salad?