susuzluk

listen to the pronunciation of susuzluk
التركية - الإنجليزية
lack of water

All the flowers in the garden died for lack of water. - Bahçedeki tüm çiçekler susuzluktan öldü.

The plants died for lack of water. - Bitkiler susuzluktan öldü.

thirst

Not only were we hungry, but we were also suffering from thirst. - Biz sadece aç değiliz fakat aynı zamanda susuzluk da çekiyoruz.

Tom was dying of thirst. - Tom susuzluktan ölüyordu.

thirstiness
aridity
drouth
waterlessness
dehydration, being in a dehydrated state
waterlessness, aridity, drought; thirst
drought
susuzluk hissetme
thirst
susuzluk hissi
thirst
susuzluk hissi
sensation of thirst
gidermek (susuzluk)
quench
التركية - التركية
Susuz olma durumu, kuraklık
Susamış olma durumu
(Osmanlı Dönemi) HIRRE
(Osmanlı Dönemi) SİB'
(Osmanlı Dönemi) ÜVAM
(Osmanlı Dönemi) UHAH
(Osmanlı Dönemi) GAYN
(Osmanlı Dönemi) LEHBET
(Osmanlı Dönemi) NEY'
(Osmanlı Dönemi) ZAMA'
(Osmanlı Dönemi) MECER
(Osmanlı Dönemi) SADÂ
(Osmanlı Dönemi) LEHESAN
(Osmanlı Dönemi) GALEL
susuzluk
المفضلات