susuzluk

listen to the pronunciation of susuzluk
التركية - الإنجليزية
lack of water

All the flowers in the garden died for lack of water. - Bahçedeki tüm çiçekler susuzluktan öldü.

The flowers died for lack of water. - Çiçekler susuzluktan soldu.

thirst

They satisfied their thirst at the spring. - Pınarda susuzluklarını giderdiler.

The man died of thirst in a dry country. - Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü.

thirstiness
aridity
drouth
waterlessness
dehydration, being in a dehydrated state
waterlessness, aridity, drought; thirst
drought
susuzluk hissetme
thirst
susuzluk hissi
thirst
susuzluk hissi
sensation of thirst
gidermek (susuzluk)
quench
التركية - التركية
Susuz olma durumu, kuraklık
Susamış olma durumu
(Osmanlı Dönemi) HIRRE
(Osmanlı Dönemi) SİB'
(Osmanlı Dönemi) ÜVAM
(Osmanlı Dönemi) UHAH
(Osmanlı Dönemi) GAYN
(Osmanlı Dönemi) LEHBET
(Osmanlı Dönemi) NEY'
(Osmanlı Dönemi) ZAMA'
(Osmanlı Dönemi) MECER
(Osmanlı Dönemi) SADÂ
(Osmanlı Dönemi) LEHESAN
(Osmanlı Dönemi) GALEL
susuzluk
المفضلات