They're big as houses.
First; original; indigenous; primitive; native; as, the aboriginal tribes of America.
God created man in his own image.
- Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
Human beings were created in God's image.
- İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
I saw a figure approaching in the distance.
- Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.