Onu söylemek için sana ne kadar ödendi?
- How much were you paid to say that?
Tom bugün para ödendiğinden beri aşırı cömert.
- Tom is flush with money since he got paid today.
Aslında bunu yapmak için bana para ödenmektedir.
- I'm actually paid to do this.
Ona dört dolar ödedim.
- I paid him four dollars.
Ona beş dolar ödedim.
- I paid five dollars to him.
Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim.
- I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.
Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.
- Schools and roads are services paid for by taxes.
İyi ücretli daimi bir iş bulmak zordur.
- It is difficult to find a well paid permanent job.
O yüksek ücretli bir adamdır.
- He is a highly paid man.
Ben sadece ne yapmak için ödenmişsem onu yaparım.
- I only do what I'm paid to do.