superlative of well

listen to the pronunciation of superlative of well
الإنجليزية - التركية

تعريف superlative of well في الإنجليزية التركية القاموس.

best
{i} en iyisi

İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir. - Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.

Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım. - I'll do my best on the test.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor. - Tom does the best he can.

Yapabileceğinin en iyisi bu mu? - Is that the best you could do?

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

O en çok seyahat etmekten hoşlanır. - She likes traveling best of all.

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

best
{s} en iyi

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur. - The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.

best
en iyi şekilde

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job the best he could.

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job to the best of his ability.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to contact you?

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to get in touch with you?

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
best
superlative of well

    الواصلة

    su·per·la·tive of well

    التركية النطق

    sûpırlıtîv ıv wel

    النطق

    /so͝oˈpərlətəv əv ˈwel/ /sʊˈpɜrlətɪv əv ˈwɛl/
المفضلات