superabundance of weight; preponderance

listen to the pronunciation of superabundance of weight; preponderance
الإنجليزية - التركية

تعريف superabundance of weight; preponderance في الإنجليزية التركية القاموس.

overweight
(Tıp) Şişmanlık, obezite
overweight
{s} şişman

O, şişman olduğu için kilo vermek istiyor. - She wants to lose weight because she is overweight.

Çocukken şişman değildim. - I wasn't overweight when I was a kid.

overweight
fazla kilolu olma

Tom Mary'nin fazla kilolu olmadığını söyledi. - Tom said that Mary wasn't overweight.

overweight
fazla kilolu (kimse)
overweight
aşırı yüklemek
overweight
(belli bir kilodan) ağır
overweight
fazla yük
overweight
fazla ağır
overweight
fazla kilolu

Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur. - Sixty-nine percent of adult Americans are overweight.

Tom fazla kilolu değildi. - Tom isn't overweight.

overweight
Aşırı kilolu, şişman
overweight
fazla kilolu olma. s. (ovırweyt') fazla kilolu (kimse)
overweight
tartıda fazla gelen miktar
overweight
şişmanlık
overweight
fazla yükle
overweight
fazla yüklemek
overweight
fazla ağırlık
overweight
{s} kilolu

Tom'un hatırlayabildiği kadarıyla, anne ve babası kiloluydu. - For as long as Tom could remember, his parents had been overweight.

Tom biraz kilolu bir adam. - Tom is a slightly overweight man.

overweight
{i} üstünlük
الإنجليزية - الإنجليزية
overweight
superabundance of weight; preponderance
المفضلات