Tatlı bir şey yemek istiyorum.
- I feel like eating something sweet.
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
- Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
Japon yemeği yiyerek büyüdüm.
- I grew up eating Japanese food.
Pandalar her gün en az 12 saati bambu yiyerek geçirirler.
- Pandas spend at least 12 hours each day eating bamboo.
Wait! That's not an eating apple.