Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
- The wounded soldier could hardly walk.
Yaralılar ambulansla geldiler.
- The wounded arrived by ambulance.
Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
- The doctors were treating the wounded.
Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu.
- The dead and wounded soon lay everywhere.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.
Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- Many thousands on both sides had been wounded.
Tom kötü şekilde yaralanmıştı.
- Tom was badly wounded.
Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
- Many Union soldiers were killed or wounded.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
he was deadly pale, and the blood-stained bandage round his head told that he had recently been wounded, and still more recently dressed.