substance; physical presence

listen to the pronunciation of substance; physical presence
الإنجليزية - التركية

تعريف substance; physical presence في الإنجليزية التركية القاموس.

body
gövde

Mary ince bir gövdeye sahip. - Mary has a lean body.

Bir dachshund uzun gövdesi ve kısa bacakları olan bir Alman köpeğidir. - A dachshund is a dog from Germany with a very long body and short legs.

body
{i} karoser
body
(Nükleer Bilimler) esas yapı,kurul
body
{i} kuruluş
body
{i} hacim
body
(Otomotiv) karkas
body
naaş
body
(Biyokimya) özdek
body
cüsse
body
zümre
body
(Denizbilim) yin
body
nesne
body
kitle
body
madde

Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum. - I would like to know how these substances are absorbed by the body.

Bezler vücuda kimyasal maddeler salgılar. - Glands secrete chemical substances into the body.

body
(Tıp)  bodies]
body
body corporate hukuki şahıs
body
üç buutlu cisim
body
{i} kütle

Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir. - The ocean is a huge body of water that is constantly in motion.

Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor. - The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.

الإنجليزية - الإنجليزية
body
substance; physical presence
المفضلات