التركية - الإنجليزية
تعريف stresli في التركية الإنجليزية القاموس.
- stressful
It's a very stressful job.
-O çok stresli bir meslek.
This is a stressful situation.
-Bu stresli bir durumdur.
- edgy
- tense
- hard-pressed
- hard pressed
- on edge
- stressfull
- stres
- stress
Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.
-Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Nancy is stressed out.
-Nancy aşırı stress altındadır.
- stresli bir şekilde
- stressfully
- stresli olmak
- be stressful
- stresli olmak
- feel stressed
- stresli ortam
- stressful environment
- stres
- the jitters
- stres
- jitter
- stres
- (Ticaret) trauma
- stres
- tension
- stres
- jitters
- stres
- stress to
- stres
- med. stress
- stres
- stress, tension, the jitters
- stres
- state
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف stresli في التركية التركية القاموس.
- Stresi olan, stresi bulunan
- Stresi olan
- stres
- Kaygı, üzüntü
- stres
- insanın bedensel ve ruhsal dengesini bozan her türlü etkene verilen ad
- stres
- Gerginlik
- stres
- Ameliyat şoku, aşırı yorgunluk, üzüntü, travma, soğuk, heyecan vb. etkenlerin organizmada, iç organlarda ve metabolizmada oluşturduğu bozuklukların tümü