strahlen

ألمانية - التركية

تعريف strahlen في ألمانية التركية القاموس.: (Gramer) (vor) bir şeyden (sebepten) ışıldamak, yüzü gülmek vs; {'ştra: lın} ışımak: ışın yaymak; parlamak; ışınlar; işin yaymak; ışın salmak; şua neşretmek

الإنجليزية - التركية

تعريف strahlen في الإنجليزية التركية القاموس.
radiance: {i} parlaklık
radiance: sevinç
radiance: neşe
radiance: aydınlak
radiancy: parlaklık
abrasive blasting: (Mühendislik) Yüksek basınçlı hava ile birlikte kum, alüminyum veya demir tozu gibi malzemeler kullanarak aşındırma yoluyla yüzey temizleme işlemi
radiance: {i} radyans
radiance: {i} aydınlık
radiance: {i} nur
radiance: {i} radyasyon
radiance: {i} ışınım
radiance: şaşaa
radiance: {i} ışıma
radiance: radiancy parlaklık
radiance: {i} görkem
radiance: parıltılılık

ألمانية - الإنجليزية

تعريف strahlen في ألمانية الإنجليزية القاموس.

radiancies

abrasive blasting

radiance

abrasive blasting process

beams

rays

Ultraviolet rays are harmful to us. - Ultraviolette Strahlen sind schädlich für uns.

The day is so warm, and the sun’s rays so scorching, that the water in the pond looks very cool and inviting. Would you not like to bathe in it, fair Queen? - Der Tag ist so warm und die Strahlen der Sonne so sengend, dass das Wasser im Teich sehr kühl und einladend aussieht. Wollt Ihr nicht darin baden, holde Königin?

Strahlen (Lächeln)